İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, İzmir’in Konak ilçesinde iki kişinin sokakta yürürken elektrik akımına kapılarak hayatını kaybettiği olayda, ‘olası kastla adam öldürme’ argümanıyla hakkında yapılan kabahat duyurusuna ait, “Buradan duyduğumuz sıkıntı, günahsız ve hatasız insanları suçlama üzere bir hak vermez kimseye. Sahiden kusur kime aitse ona yönelik bir suçlamada bulunmak gerekir. Bence biraz hududu aşmış bir argüman bu” dedi.
Tugay, “Bu bir avukat arkadaşın kendini popüler etme ya da bu olayı biraz siyaset üzerinden provoke etme eforu diye düşünüyorum. Sorumlu kimse natürel ki bulunmalı ve gereken yapılmalı. Bununla ilgili hiçbir şeyimiz yok. Lakin yani bunu yaparken de ‘kelle isteriz’ mantığıyla bakılmamalı. Gerçek sorumlular bulunmalı” tabirlerini kullandı.
İzmir’in Konak ilçesinde 12 Temmuz’da sağanak sırasında yolda yürürken elektrik akımına kapılarak iki kişinin hayatını kaybettiği olayda yargı süreci devam ediyor.
13’ü tutuklu 42 kişinin ‘taksirle öldürme’ hatasından yargılandığı olaya ait dava sürerken, hayatını kaybedenlerden biri olan Özge Ceren Deniz’in avukatı Ayşe Sarıçiçek, geçtiğimiz günlerde ortalarında İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay ve İzmir Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Tunç Soyer’in de ortalarında bulunduğu beş kişi hakkında “olası kastla adam öldürme” hatasından ceza almaları için hata duyurusunda bulundu.
‘KELLE İSTERİZ MANTIĞI’
Suç duyurusuna ait konuşan Cemil Tugay, “kelle isteriz mantığında” olunmaması gerektiğini belirtti.
Yeni periyotta misyona gelen lider ve müdürlerin yaşanan faciayla illiyet bağı bulunmadığını belirten Tugay, şunları söyledi:
“Bunun çok manalı olduğunu düşünmüyorum. Zira benim ve bu devir misyona gelmiş olan arkadaşlarımızın bilhassa bu hususla hiçbir ilgisi yok. Yani bir yanılgı olduğundan bahsediliyorsa bu bizimle alakalı olan bir yanılgı değil. Hiçbir illiyet bağı yok. Bu bir avukat arkadaşın kendini popüler etme ya da bu olayı biraz siyaset üzerinden provoke etme uğraşı diye düşünüyorum. Sorumlu kimse natürel ki bulunmalı ve gereken yapılmalı. Bununla ilgili hiçbir şeyimiz yok. Fakat yani bunu yaparken de kelle isteriz mantığıyla bakılmamalı. Gerçek sorumlular bulunmalı.”
‘SU BİRİKMESİYLE İLGİLİ DEĞİL’
Olayın gerçekleşmesinde suyun iletkenliğinin belirleyici öge olmadığını savunan Tugay, şunları kaydetti:
“Burada insanların bir elektrik çarpmasıyla öldüğünü unutmamak lazım. Yani suyun iletken olduğuna dair şeyler söyleniyor lakin o imgeleri tekrar tekrar izledim. Bunun bilhassa söylemek isterim. Mesela hayatını üzücü bir halde kaybeden İnanç Bey hepimizi çok etkileyen o sahnede suyun içinde yürürken hiçbir şey olmuyor. Lakin kızcağıza temas ettiği vakit çarpılıyor. Yani bu demektir ki tam bir noktada elektrik çizgisine temas etti. Yani suyla alakası yok bunun. Zati daha evvelki bildirimlerde de orada yağmurun yağmadığı, suyun birikmediği vakitlerde da insanların elektrik akımına kapıldığı söyleniyor Münasebetiyle su birikmesiyle ilgisi olmayan bir olay bu.”
‘SİYASİLEŞTİRMEYE ÇALIŞIYORLAR’
ANKA’nın aktardığına nazaran; yaşanan olayın siyasi yere çekilmeye çalışıldığını argüman eden Tugay, şunları söyledi:
“Ancak bir elektrik kaçağı olduğu çok açık. Bu elektrik kaçağıyla ilgili daha evvel tekraren bildirim yapılmış. İlgili kurum yetkilileri buraya gelmiş. Bunu tespit etmiş. Zati en son ortaya çıkan iddianamede de elektrik dağıtım şirketinin kendi kayıtlarında mesela en son 17 Haziran’da gidip orada bir kaçak olduğuna dair teşhisleri olduğu malum. Yani bundan sonra ‘neden sanki gereği yapılmadı’ diye sormak lazım. Ben bilmiyorum bunun karşılığını ben veremem. Lakin bildiğim bir şey var ben belediye başkanı olarak ya da o devirde İZSU’da üst seviye yetkili olan arkadaşlarımızın bu hususla direkt bir ilgisi muhakkak yok. O yüzden üzücü buluyorum bu hali. Bu insanlara dair kederimiz hepimizin var. Büyük bir üzüntü duyuyoruz. Lakin buradan duyduğumuz üzüntü, saf ve hatasız insanları suçlama üzere bir hak vermez kimseye. Hakikaten kusur kime aitse ona yönelik bir suçlamada bulunmak gerekir. Bence biraz sonu aşmış bir tez bu. Belediye lideriyle ilgili bir hata duyurusunda bulunmak. Siyasallaştırmaya çalışıyorlar. Belediye liderleri zira siyasi kimlikler. Bu bence o avukat hanımefendinin mahareti. Doğru bulmuyorum bunu, yanlış buluyorum.”
(ANKA HABER AJANSI)