Seçim ve Parti Hukuk İşlerinden Sorumlu Genel Lider Yardımcısı Meryem Gül Çiftçi Binici Cumhuriyet’in sorularını yanıtladı.
– Tüzük kurultayına kaç delege katılmadı, mazeretleri neydi?
1325 delegemiz vardı, 1173 kişi geldi, 150 civarı kişi gelmedi. Cenaze nedeniyle gelmeyenler, vefat ve istifa sebebiyle düşenler, bizim parti kabahati işledikleri için disiplin süreci başlattığımız 5 delege vardı. Genelde parti içi yarışlarımız seçimli kurultay olmayınca çok yüksek tempoda geçmiyor.
– Muhalif olanların gelmediği söyleniyor…
Öyle bir şey yok. Gelmeyenler ferdî sebebiyle gelmedi. Onun haricinde o denli toplu, örgütlü bir muhalif yapı yok. Örgütlü bir yapı olsaydı ret oyları bir ila otuz ortasında olmazdı, daha yüksek olurdu.
– Seçimli kurultay söylentisi çıkmıştı, bu türlü bir teşebbüs oldu mu?
Tüzük kurultayları inanılmaz kurultaylardır. İnanılmaz kurultayın nasıl toplanacağı tüzükte yazılı. Parti Meclisi (PM) karar verebilir, genel lider çağırabilir ya da kâfi sayıda kurultay delegasyonu tıpkı gündemle noterden vermiş oldukları imzayla gelebilir. Yani kurultayı kim çağırıyorsa gündemi o belirler. Kurultayı genel lider çağırdığı için gündemi biz belirledik. Şöyle geriye dönüp bakalım; 2005, 2010, 2012, 2014, 2016 ve en nihayetinde 2018. Neredeyse iki yılda bir tüzük kurultayı yapmışız. Ve hepsi bir seçim sonrasına denk gelmiş. Hepsinde seçimde başarısızlık alınmış, sonra dönülmüş tüzük kurultayı yapılmış. Hasebiyle CHP birinci defa bir muvaffakiyet üzerine kurultay yaptı. Ve bu muvaffakiyet üzerine yaptığı kurultaydan sonra delegasyonun seçim ve kurultay toplaması mümkün değil. Bu delegasyon 5-6 Kasım’daki kurultayda sokağın sesine kulak verdi ve değişim gerçekleştirdi. Herkes süratlice seçim olsun ve biz iktidar olalım istiyor.
– Evvelki tüzükler başarısız mıydı?
Ben tüzüğün muvaffakiyete giden yolda bir araç olduğunu düşünüyorum. 2018’de değişen tüzükle 2019 ve 2024 yerel seçimleri ile 2023 genel seçimine girdik. Son seçimi bu tüzükle kazandık. Tüzük bizim iç hukukumuzu düzenliyor. Bence tüzük kurultayları, başarısız olduğumuz periyotlarda kendi iç rahatlatmamız olmuş. O nedenle tüzükte yazandan çok uygulayıcının ne yaptığı değerli.
– Basına sızan taslak epeyce eleştirildi. Son haline gelen süreçte bu tenkitler dikkate alındı mı?
Hem üyelerimizden hem CHP’ye gönül vermiş seçmenlerimizden talep ve teklif olarak 8 binden fazla çevrimiçi müracaat aldık. İki defa vilayet liderleri toplantısı, üç, dört tane kurul toplantısı yaptık. Vilayet liderlerimiz, kurul üyelerimiz raporlayıp, müracaat konseylerinde değerlendirip bizlere gönderdi.
Seçim hukuk işlerinden sorumlu, örgütten sorumlu genel lider yardımcılığı yapmış olanlarla bir ortaya geldik. Tüzüğün birinci uygulayıcısı vilayet ve ilçe liderlerimiz. Onlar ne yaşıyorlar, neyi eksik görüyorlar, üzerinde tartıştık. Her komite toplantımız en az 10 saat sürdü.
– Çok değişiklik yapmak durumunda kaldınız mı?
Elbette değişti. Bazen ekledik, bazen çıkarttık. Taslak değil, birinci çerçeve metin dediğimiz belgeyi vilayet liderlerimize, milletvekillerimize, PM kümemizle paylaştık. Başında “çerçeve metin” yazıyor olmasına karşın maalesef basına sızdı. Basına sızarken bir kısmı değişti. Kimi duayen gazeteciler dahi yanlış bir metin üzerinden acımasız tenkitlerde bulundu. Ne vakit ki gerçek taslak metin ortaya çıktı, bu tenkitler bitti.
– Son halinin Kemal Bey’e geç ulaştırıldığı konuşuldu, o denli mi?
Taslak metnin yazım basamağı oluşmadan genel liderimiz, evvelki genel liderimiz Kemal Bey’e neler olacağı ile ilgili bilgi verdi. Akabinde Komitenin son toplantısı 5 Eylül’dü. O gün kuruldan metin çıkar çıkmaz evvelki genel liderimize iletildi. Yani kurultayda komisyon üyeleri bile metnin son halini görmeden evvel, evvelki genel liderlerimizin hepsi metni gördü. O nedenle “Geç ulaştırılmış” diyemeyiz.
– Kemal Bey’in kabul edilen tüzükle ilgili size ulaşan bir yorumu oldu mu?
Bize bir şey gelmedi.
– Kemal Bey’in neden katılmadığıyla ilgili kendisiyle görüştüğünüz mü ya da size ulaşan bir bilgi var mı?
Katılıp katılmayacağına dair en azından benim bir bilgim yoktu. Bizim bütün kurultaylarımızda evvelki genel liderlerimizin koltukları daima hazırdır. Son ana kadar “gelir” diye bekledik. Kendi takdiridir natürel ki.
– Bu tüzükle genel merkezin toplam kaç vekil atama hakkı oldu?
Atama hakkı yerine şöyle tanım edeyim: 52. unsurda örgüt kontrolünde ön seçim yahut örgüt kontrolünde aday yoklaması yapılan yerde yüzde 15 diye bir kural var. Lakin bu yüzde 15’i de her seçim etrafının milletvekili sayısının yüzde 15’i ile sınırladık. Yani Ankara birinci bölgede örgüt kontrolünde ön seçim yapılması durumunda en fazla 2 kişilik kontenjan kullanılacak. Aslında birinci yüzde 15, 90 ediyor fakat bunun gerçekleşebilme ihtimali yeniden yüzde 15 ile sınırlandığında 90 olmuyor. Buna bir kısıt daha getirdik. Bu 90’ı alıp da yüzde 15 ile sınırladığımız yerin 1 bölü 3’ünü vilayet örgütüne, bir bölü 3’ünü gençlik ve bayan kolu yöneticilerine, kalan bir bölü 3’ünü de mevcut milletvekili kümesine ayırdık. Sonuçta genel merkezin toplamda atama yapabileceği sayı 30’larda kalacak.
– Yani bu tüzüğe nazaran “40’dan fazla atama yapılması mümkün değil” diyebilir miyiz?
Türkiye genelinde 90 kişi var. Bunu Türkiye’ye dağıtacaksınız ve yüzde 15 ile sınırlayacaksınız. Ankara’da 3 seçim etrafı var. Yüzde 15 ile sınırladığınız toplamda Ankara’ya 6 kişi yazabileceksiniz. Kaba bir simülasyon yaptığımızda bunun gerçekleşebilme ihtimali 61 bireyde kalıyor. 61 kişi genel merkezin değil örgütün hakkı olacak. Yani genel merkez 90 kişi yazmayacak. Sınırlama nedeniyle bu sayı 61’e düşecek. Bu 61 kişi de örgüt, bayan ve genç ile Meclis’teki ihtisas kurullarında bulunması zarurî bireylerden oluşacak.
– Neden tümü hakim önünde ön seçim değil?
Bütün aday belirleme sistemlerini yazdık. Hakim kontrolünde yaptığınız ön seçimde kollayıcı kararlar ortaya koyamazsınız. Biz “Hakim kontrolünde ön seçim tüzüğümüzde olsun lakin buna bir de alternatif olarak örgüt kontrolünde ön seçim yapalım” dedik. Zira bunu mahallî seçimde uyguladık ve sonucunu çok hoş aldık.
– Örgüt kontrolünde olunca muvaffakiyet mümkünlüğü mı yükseliyor?
Kadını, genci, bölgesel dağılımı, meslek kümelerini koruyabiliyoruz. Demografik yapıya uygun bir profil çıkartabiliyoruz. Bunun en hoş örneği Antalya ve Balıkesir. Antalya Doğu ve Batı diye ayrılıyor. Üyemizin büyük kısmı Batı’da. Antalya’da ön seçim yaptığımızda üyemizin çok büyük bir kısmının muhakkak bir bölgede toplanması sebebiyle bütün liste onlardan oluşuyor ve Doğu temsil edilmemiş oluyor. Balıkesir; Merkez, Körfez ve Marmara olarak ayrılıyor. Üyemizin çok büyük kısmı Körfez’de. Bu defa Merkez ve Marmara eksik kalıyor. Yani kuralları önden koyacağız. Hakim kontrolünde olduğu vakit bunları yapamazsınız.
‘KARARI ÖRGÜT VERECEK’
– Birden fazla seçenek var, ne olacağı nasıl belirlenecek?
Net yazdık; “Hangi seçim etrafında, hangi aday saptama yolunun kullanılacağına vilayet örgütlerinin görüşü doğrultusunda PM karar verir”. Mahallî seçimde örgütler bize “Ben adayımın şu metotla belirlenmesini istiyorum” dedi. Biz PM’de o kararı geçirdik. Onlar karar verecek.
– Mümkün bir ittifakta ön seçim yapılmayacağıyla ilgili unsur neden kaldırıldı?
100 yıldır ayakta duran bir Cumhuriyet Halk Partisi var. Parti baraj altında kaldığında ayakta durdu, kapatıldığında ayakta durdu, seçim mağlubiyetlerinde ayakta durdu ve bunun tek bir sebebi var, o da örgütü.
CHP’ye örgütü sahip çıktı. Bu partiyi ayakta tutan örgüt. Bu partinin en berbat gününde yanında olan örgütünün hakkının yenmemesi için ittifak halinde olsa da olmasa da biz bu kuralları uygulayacağız.
– Örgütün hakkı yenmiş miydi?
Partimizde çok nitelikli beşerler var. İttifak olsun olmasın biz bu kuralları uygulayacağız. Öbür bir partiden gelip de bizden aday olmak isteyen olursa onun içinde bu kurallar geçerli. Bu partiyi ayakta tutan örgütünün hakkı yenmeyecek.
– Cumhurbaşkanı adayını nasıl belirleyeceksiniz?
Siyasi Partiler Kanunu çok açık bir halde “Parlamento kümesi belirler” diyor. Bizim tüzüğümüzde üyeye de seçmene de sorabilecek karar yazılı. Fakat kanun çok açık. Münasebetiyle bizim burada yapacağımız her şey yalnızca parlamento kümesine tavsiye niteliğinde kalacaktır.
‘DOĞRU YOLA BİLİM GÖTÜRÜR’
– Sizin gönlünüzden geçen ne olur?
Bence üye görüşü alınması çok makul. Üyemizin görüşünü demokratik, dijital iştirak yoluyla alabiliriz. Her üyemiz oylamaya katılabilir. Lakin burada yanlışsız olan 83 milyonun kimi istediği. O nedenle bence bizi en doğruya götürecek kamuoyu araştırmasıdır. Zira biz 31 Mart seçimine giderken yapay zekâ ile denetleyebileceğimiz kamuoyu araştırmaları yaptık. Bilimden uzaklaşılmamalı. Zira en hakikat yola bilim götürür.
– Seçim kaybeden genel liderle ilgili bir husus neden yok?
Açık söyleyeyim; seçimi kaybeden genel liderle ilgili bir madde yok çünkü seçimi kaybedeceğimizi hiç düşünmedik. O nedenle de bu aklımıza hiç gelmedi. Çünkü biz seçimi kazanacağız. İnanılmaz motiveyiz. Yolumuzu aydınlatan toplumun sesi. Biz o sesi kaybetmediğimiz sürece bu seçimi kazanacağız. O ses bize seçimi kazandıracak.
– En içinize sinen değişiklik ne oldu?
Çok çalıştım, emek verdim. Çok samimi bir şey anlatayım. PM’nin yaş ortalaması 43. MYK’nın yaş ortalaması 46. Birtakım basın mensubu arkadaşlar yayınlarda “Çoluk çocuk mu yönetecek, ne deneyimleri var” üzere şeyler söylediler. Ferdî değil hepimiz için. Biz geldik, önümüzde koca bir seçim gündemi bulduk. Aylarca seçim gününe uyandığım kabuslar gördüm. Lakin Türkiye’de sıfır problemli bir seçim geçirdik. Dedim ki “Benim için birinci round bitti”. İkinci round, tüzük kurultayı… Tüzük kurultayları bu vakte kadar daima olaylı oldu. Bu kere ikinci kabuslu gecelerim başladı. Yeniden gece gündüz çalıştık, emek verdik. İçime sinmeyen bir şey olmadı.
– Eksik kaldı dediğinizde bir şey yok mu?
Elimizde olmadan eksik kaldı. Siyasi Partiler Yasası’nın pürüz olduğu kimi konular vardı. Onları bir kenara ayırdık. Lakin asla çöpe atmadık. Zira CHP iktidarında birinci değiştireceğimiz kanunlardan biri anti demokratik olması nedeniyle Siyasi Partiler Kanunu. Örneğin genel başkanı üyelerin seçmesine kanun müsaade vermiyor. Hakikaten içimize sinen tüzüğü iktidar olduğumuzda yapacağız. İnşallah bana nasip olur.
‘CHP’DE MUHALİF KÜME YOK’
– Kurultayda belediye liderlerinin konuşması ile ilgili yaşananlara şahit olduk. Mansur Bey, “fitne ateşine odun atmış oluyoruz” eleştirisi yaptı. Neden oldu bu?
“Bayram havasında girip bayram havasında çıkacağımız bir kurultay olsun” dedim. Hakikaten o denli oldu. Gecenin sonunda 81 vilayet liderim yanıma geldi, “Sizin dediğiniz üzere bayram havasına girip bayram havasına çıktık” dediler. Bunun konuşulmasını çok istedim. Zira CHP’de muhalif bir küme yok. CHP’de birlik beraberlik var. 81 vilayet liderinin tüzüğün altında imzası var.
‘HEP BİRLİKTE ÜZÜLDÜK’
Maalesef tahminen bir irtibat kazası oldu diye düşünebiliriz. Benim bildiğim kadarıyla Ekrem liderinin konuşma yapmaktaki gayesi yargı tarafından taciz ediliyor olması. Davası çıktı, yok istinafta karar şöyle oldu, yok tarzdan bozuldu, yok asıldan görüşüldü… Aslında bu süreci anlatmak dileği içerisindeydi. Bir açıklama muhtaçlığı hissetmişti. Mansur Lider da biraz üzüldü. Daima birlikte üzüldük. Lakin bunlar aile içinde konuşuldu, aile içinde kaldı. En son genel liderimiz çıktı, sorumluluğu üzerine aldı. Rastgele bir sorun yok. Her ikisiyle konuşuldu. Hiçbir sorun olmaksızın yolumuza devam ediyoruz.
– Bu imaj için “kırılma noktası” yorumları yapıldı, o denli mi?
Bizim için 2023 Mayıs seçimi makûs sonuçlandı. Bizim de seçmenin de hayallerimiz yıkıldı, umutlarımız kırıldı. Genel liderimiz 31 Mart gecesi çok hoş söylemişti: “Zihinlerinde bavullarını toplayan gençler o bavulları şu anda kaldırdı”. Bizim o gençlere bir daha bavullarını toplatma üzere bir lüksümüz yok. Biz kalkan o bavulların hepsini külliyen boşalttırmak zorundayız. O yüzden seçmenin hayallerini çalma, insanların gelecekleriyle oynama lüksümüz yok. İki belediye liderimiz da bunun farkında ve bu doğrultuda çalışıyor. Parti içinde hiçbir yarış yok. Yanlışsız kişiyi bulana kadar da çalışmaya devam edeceğiz.
‘NORMALLEŞME ANADOLU’DA KARŞILIK BULDU’
– Anket yaptırıyor musunuz, sonuçlar nasıl?
Çok nitelikli firmalara denetlenebilir bir formda kamuoyu araştırmaları yapıyoruz. 31 Mart’tan bu yana parti hiç düşmedi. Her yeni araştırma bir evvelki aydan daha yüksek geliyor. Olağanlaşma diye eleştiriyorlar lakin bu, Anadolu’da seçmenin gönlünde yeri olan bir iş ve bu kamuoyu araştırmalarına yansıyor. Önderler Cumhuriyet Bayramı resepsiyonunda, cami avlusunda karşılaşıyor, tokalaşmıyorlardı. Bu siyasi gerginlik herkese sirayet etmiş durumdaydı. Bugün sokaktaki arbedelerin ardında diğer bir şey aramak lazım. Bu, siyaset ikliminin krizi aslında.
– O vakit olağanlaşma süreci devam edecek mi?
Devam edecek ya da etmeyecek demek, hakikat değil. Biz Cumhurbaşkanıyla görüşürken şunu söyledik. “Müzakere ve çabayı tıpkı yerde götüreceğiz”. Biz, “Emekli, taban fiyatlı hakkını alsın, geçim meşakkati ortadan kalksın” diye bir müzakere tabanını kurduk. İktidar partisinden müzakere yerimize katkı gelirse, seçmene yarar sağlayacak bir adım atılırsa bu bizi keyifli eder. Zira siyaset seçmenin meselesini çözme düzeneğidir. Lakin yapmayacaklarsa elbette bir müzakere sürecine devam etmemin bir manası yok.
– Değerli bir adım geçildi. Bundan sonra CHP neler yapacak?
Şimdi Anadolu’ya yayılma vakti. CHP bütün milletvekilleri, merkez yönetim kurulu üyeleriyle birlikte Anadolu’da seçmenle buluşacak. “Geçim yoksa seçim olur” diyerek seçime hazırlık yapacağız. Fakat genel liderimizin dediği ölçüde, 4 ay kala, 5 ay kala bir erken seçimi elbette kabul etmeyiz. Zira o kendi adaylığının önünü açmaktır. Biz yarın seçim varmış üzere çalışmaya başlayacağız.
PORTRE: MERYEM GÜL ÇİFTÇİ BİNİCİ
1985’te Ankara’da doğdu. Başşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi’den mezun oldu. Tıpkı üniversitede Özel Hukuk alanında yüksek lisansını tamamladı. 2022’de Türkiye Barolar Birliği delegesi seçildi. 2007-2008 yıllarında Çankaya ilçe Halkla Bağlar Kurulunda ve ilçe gençlik kollarında misyon aldı. 2008-2010 yılları ortasında Çankaya İlçe Gençlik Kolları Başkanlığı vazifesini yaptıktan sonra, 2010-2012 yılları ortasında Gençlik Kolları Seçim ve Hukuk İşlerinden Sorumlu Genel Lider Yardımcılığı ve Genel Sekreterliği vazifesinde bulundu. 34. Olağan Kurultayda, 18. Fevkalâde Kurultayda ve 36. Olağan Kurultayda Parti Meclisi üyeliğine seçildi. Çiftçi, Seçim ve Parti Hukuk İşlerinden Sorumlu Genel Lider Yardımcılığı misyonunu yürütüyor.