Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçimden hezimetle ayrılmasının akabinde CHP’deki değişim tartışmaları sürüyor.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu konuya ait seçimlerin akabinde birinci sefer Fatih Altaylı’ya konuştu.
İmamoğlu, değişimden kastınız nedir sorusuna şöyle cevap verdi:
“Ne gerekiyorsa o. Bugüne kadar denediğimiz tekniklerle, muvaffakiyet elde edemediysek şayet, yolları değiştirmemiz gerekiyor. Bunu da partinin ortak aklı ile tespit etmemiz gerekiyor. Fakat bunu yapmak için evvel durumu anlamamız, kabul etmemiz gerek. Seçimi kaybettik. Yüzde 48 elbette berbat bir oran değil lakin kazanmaya yetmeyen bir oran ve biz seçimi kaybettikten sonra, üstelik de seçim kampanyası süresince bu seçimi kazanmanın Türkiye’nin geleceği açısından ne kadar değerli olduğunu vurguladıktan sonra seçimi kaybetmemize karşın hiçbir şey olmamış üzere davranamayız.”
“CHP hiçbir şey olmamış üzere mi davranıyor!” sorusuna ise İmamoğlu, “Öyle davranmak isteyenler var. Seçmenin moralinin ne kadar bozuk ne kadar üzgün ve en değerlisi ne kadar umutsuz olduğunu görmek lazım. Bu hayal kırıklığını tamir etmek bizim misyonumuz.” diye karşılık verdi.
Fatih Altaylı: “Peki bunun yolu lideri değiştirmek mi?”
İmamoğlu: “Benim ağzımdan bu türlü bir çıkmadı. Ben yalnızca diyorum ki, hiçbir şey olmamış üzere davranamayız. 13 Mayıs’taymışız üzere yola devam edemeyiz. Öncelikle oturup konuşmamız, ne yapmamız gerektiğini tespit etmemiz lazım. Vilayet idareleri, belediye liderleri, kazanan ve kaybeden vekillerimiz bir ortaya gelmeli ve bir durum tespiti yapmalıyız. Değişimi burada konuşmalıyız.”
F.A: “Genel lider ile görüştünüz. Bunları ona da anlattınız mı?”
E.İ: “Elbette anlattım. Fazlasını anlattım. Alanda gördüklerimi anlattım. Bunu yapmazsak mahallî seçimlerin de riske gireceğini söyledim.”
“Ne dedi? Söylediğim hiçbir şeye hayır demedi. Olmaz demedi. Haksızsın demedi. Daima onayladı.”
“Peki, bu değişim neyi kapsamalı sizce?”
“Neyi gerektiriyorsa onu, ne gerekiyorsa onu.”
“Genel Lider değişimi de dahil mi buna?”
“Gerekiyorsa o da dahil…”
“Yerel seçimler öncesi partiyi parti içi çabaya sokmak uygun olmaz diyenler var.”
“Değişimin yarın bitmesi gerekmiyor lakin bir an evvel başlaması gerekiyor. Bu süreç içinde bir takvim belirlenir ve bu takvime nazaran her şey CHP’ye yakışır formda ilerler. Genel Lider da onurlu bir halde süreci o yönetir. Ve sonunda birine el verir.”
“O biri siz misiniz? Genel Başkan’a bu türlü bir şey söylediğiniz yazıldı, söylendi.”
“Böyle bir şey ne dedim ne de derim. Ben ‘hiçbir şey olmamış üzere davranamayız. Oturup konuşmalı, değişimi başlatmalıyız, bunu başlatan da genel başkan olmalı’ diyorum.”
“Partililerle, parti yöneticileri, başka milletvekilleri ile konuşuyor musunuz bunları?”
“Emin olun, ben kimseyi aramıyorum. Lakin beni arayanlarla elbette konuşuyorum. Lakin kimseyi aramıyorum.”
“Ama bir belediye başkanı, biraz da sert bir üslupla genel lidere bayrak açtı ve daima sizi öne çıkarıyor.”
“Bu durumdan şad olduğumu da söyleyemeyeceğim.”
“Değişimden umutlu musunuz? Kemal Bey parti idaresini değiştirdi, danışmanlarını yolladı.”
“Söylediğim üzere Sayın Genel Başkan ile yaptığım son görüşme çok olumlu geçti. Bir değişimin önünü açacağını zannediyorum. Bu problem İmamoğlu’nun ya da diğer birinin şahsi sıkıntısı değil. Bu bir toplumsal sorun. Biz gidişattan mutlu olmayan geniş bir halk kitlesine yine umut vermek zorundayız. Bu hayal kırıklığını mahallî seçimlere kadar tamir etmemiz kaide.”